Başlığı Yaşamayı Öğrenmek diye attığım ama esasen doğrusu şu: Doğru Yaşamanın Kafamıza Vura Vura Öğretilmesi.
Üstelik atanan öğretmen de pek sevimsiz bir yaratık: Koronavirüs.
Sokaklara bakıyorum; her yer sakin. Toplu taşımanın onda biri dolu. Trafik yok, olan kısmında da kavga yok, korna yok, makas atmalar yok. Hayretlik bir olay; alışverişte de kimse birbirini ezmiyor. Ezmek şöyle dursun, reyonda taciz de yok. İnanır mısınız kasa kuyruğunda bile 1 metre aralıklı duruyor insanlar artık. Resmen “normal yaşamayı” öğrendik. Ne kadar hızlı ve etkin bir toplumsal eğitim ve medenileşme. Göz yaşartıcı. Öğretmen sevimsiz olduğu kadar, işinde başarılı da.
Hırs. Tüm dünyayı karıştıran o devasa kepçe. Bitmek tükenmek bilmeyen kavgamızın yegâne sebebi. Hayatımızın direksiyonunu eline almış bir canavar. Bir canavar tarafından kontrol edilen yüz binler, milyonlar şehirlerin caddelerinde dolaşıyor. Dolaşıyordu. Şimdi ise sükûn, mutî bir hâl hakim. Sakin olmayı yeniden öğreniyoruz. İsraf etmemeyi. Hıncahınç yaşanmayacağını. Şehirlerin olması gereken normal kalabalığını. AVM’ye 1 ay uğramadan da yaşanabileceğini. Kıyafetlerimizin yeterli olduğunu. İsraf etmeden yaşamayı da öğrendik, dışarı çıkma korkusuna. Belki bir yurtsuzun, kendi içine sığamayışın hissiyatını da kavramışızdır biraz. Bir mültecinin acılarının, az bir kısmını.
Hırs nefse yetiyor da, nefese yetmemesi çok garip geliyor. Akciğerleriniz parça parçayken, gücünüzün yettiği kadar hırsla zorlayın; anlamı yok, o nefes alınamıyor, o nefes verilemiyor. Dahası, mesela ülkesinde bir felaket olduğunda başka bir ülkeye kendisini atacak kadar hâli vakti yerinde insanlar vardır. Trajikomiği, kaçacak yer yok.
Güçsüzlüğü hissediyoruz. Acziyeti. Bulaş korkusu ne menem şey.
İnsan, mahlûkatın en şereflisi, ve en karmaşığı. Kâinatın bir örneği. İçinde yine kâinattan trilyonlarca örnek taşımakta. Bu kadar girift bir ağ içinde, takdir etmek gerekir ki herhangi bir olayın tek bir basit sebebi ya da sonucu olduğu düşünülemez. Her hayırda ve her şerde bir başka insanın şerri ve hayrı gizli. Her olayda, bir başka insanın ibreti. Evet eşya hâliyle cansız bir virüs, bize azgınlığımızı haber verebiliyor. Çöpümüzden eşya toplayan çocuğu umursamayışımızı tekrar hatırlatabiliyor. Ukbadan hediye bir değere adanmışlığın, ailenin, sağlığın, her şeyin önemini.
Evet bir vazife üzerine halk edildi. Vazifesini yapacak ve gidecek. Bu süre içinde hepimize çok şeyler öğretti, öğretmeye devam edecek. En çok da yaşamayı öğretecek, ölümü göstererek.